Müze demeyelim; arkeoloji sergi nişi dersek dsha doğru olur. Neden böyle dedim fotoğraflarda görebilirsiniz ama açıklayalım. Giriş kattan üst kata çıkınca geniş bir alanda serpiştirilmiş vitrinler arasında ciddi boşluklar var. Sanki var olanların çoğu gitmiş gibi bir görünüm sergiliyor.
Ahşap merdivenle çıkılan asma katta ise bir kaç parça ve panolar bulunuyor.
Öğle arasında kapalı diye zannedenler için AÇIK diyebilirim ama bir arkeoloji müzesi olmak için bir 70-80 yıla daha ihtiyacı olan bir yer.
Kendi mezun olduğum üniversitelerden ikisindeki sadece bölüm içindeki eserler buradan fazla. Müze denmesi değil de canlı ziyaretimde eser sayısının azlığı ve ciddi vakit kaybı yaşatması hayal kırıklığına uğramama sebep oldu.
Buradaki eserleri bir müzeye bağışlasalar ve insanlar büyük ve gerçek bir arkeoloji müzesi gezerken görseler daha optimal bir yaklaşım olur. Antalya, Şanlıurfa, İstanbul, Gaziantep arkeoloji müzeleri bu konuda kült ve ziyaretçisi sayısı yüksek müzelere bağışlanabilir kalıntılar. Daha fazla insana erişir.